30 Temmuz 2011 Cumartesi

ŞEHİTLERİMİZ

Son üç gün içerisinde verdiğimiz şehitlerimiz;

Kahramanmaraş’ın Nurhak ilçesinde askeri aracın geçişi sırasında yola döşeli mayının patlaması sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Satılmış Sadi Akbay ,

Hakkari'nin Şemdinli ilçesi yakınlarında yol güvenliğini sağlayan askeri time teröristler tarafından düzenlenen  saldırıda şehit olan Piyade Er Mustafa Bulut ve

Kahramanmaraş'ın Ekinözü ilçesi'nde kaza ihbarı alan jandarma trafik timine teröristler tarafında açılan çapraz ateş altında şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Abdülmecit Yıldırım’ın ailerine ve Ulusumuza başsağlığı,  olaylarda yaralanan askerlerimize acil şifa diliyor, uğruna yaşamlarını feda ettikleri değerler için mücadele sözü veriyor ve aziz anıları önünde saygı ile eğiliyorum.

26 Temmuz 2011 Salı

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ TARHAN'IN BASINLA SOHBET TOPLANTISI...

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BASIN AÇIKLAMALARI

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan düzenlediği basınla sohbet toplantısında son günlerde yaşananlar ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
26 Temmuz 2011 Salı

AKP'nin yeni Anayasa ile ilgili çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Tarhan, Anayasanın bir devletin yalnızca hukuki statüsünü göstermediğini, aynı zamanda siyasi iktidarı denetleme ve sınırlandırma görevleri de olduğunu belirtti. Anayasanın devleti de sınırlandırma ve denetleme görevi olduğunu söyleyen Tarhan, "AKP bizi kabadayılıkla suçladı. Ben ortaya konan demokrasi anlayışını arızalı buluyorum. Yeni bir Anayasa istiyorsanız 326 ile kabadayılık yapamazsınız. Biz 135'in hakkını öyle bir veririz ki, şaşırırsınız." şeklinde konuştu.

Basının durumuna da bakmak gerektiğini ifade eden Tarhan, "Türkiye'de basında sansürün kaldırılmasının 103. Yıldönümünü geride bıraktık; ama bayram değil matem havası vardı. Başbakan 'gazetecilerin baskı görmesine müsaade etmeyiz' şeklinde bir açıklama yapıyor. Peki, bu ortamı kim hazırladı? Basın, sesi olmayanların sesini duyurmak demektir. Sadece iktidarın sunduğu özgürlükleri haber yapmak risksiz olabilir; ama aldatmalara karşı çıkmakta basının görevidir." dedi.

Meclis TV'nin yayınlarına sınırlandırma getirilmesiyle, muhalefetin sesinin kısılmak istendiğini belirten Tarhan, Meclis Başkanı Çiçek'in konunun inceleneceğini söylediğini, ancak net bir sonuç ortaya konmadığını kaydetti.

Gündemdeki diğer konu başlıklarıyla da ilgili konuşan Tarhan, "Dolar fırlamış durumda. Doların artışı birilerinin ceplerine para girmesi anlamına geliyor olabilir mi?" dedi.

Terörle ilgili de ciddi bir sürecin yaşanmakta olduğuna dikkat çeken Tarhan, terörle mücadelede polisin etkin hale getirilecek olmasıyla ilgili endişeleri olduğunu, bu uygulamanın daha önce denendiğini; ancak çok başarılı olmadığını belirtti. Bu uygulamanın altında ağır bir kadrolaşma hissettiğini söyleyen Tarhan, bu uygulanmadan neden vazgeçildiğinin araştırılması gerektiğini vurguladı. Tarhan, ayrıca iki kurum arasında bir çatışma çıkmasından endişe duyduğunu sözlerine ekledi.

AKP'ye çağrıda bulunan Tarhan şöyle konuştu:

"Terörle mücadeleye ilişkin uygulanacak yöntemler hakkında muhalefete bilgi veriniz. Ne olup bittiğini öğrenmek hakkımız.

Gerçekten demokratik bir Anayasa istiyorsanız, önyargılarınızdan kurtulun. Yasakçı düşüncelerinizi taslağa dönüştürmeyin. Her partinin eşit bir şekilde temsil edileceği komisyona zihniniz temiz bir şekilde gelin. Ancak bu şartlarda özgür, demokratik bir Anayasa tartışılabilir."

Tarhan, Anayasa Değişikliği sürecinde yaşadıklarını, yeni Anayasa sürecinde de yaşamak istemediklerini belirtti.

Özerklik ilanı ve "vergi vermeyiz" tehdidi ile ilgili düşünceleri sorulan Tarhan, özerklik ilanının hukuksal bir değer taşımadığını, özerklik ilanının kabul edilebilir bir anlayış olmadığını söyledi.

25 Temmuz 2011 Pazartesi

PANDORANIN KUTUSU

CHP'li Tarhan'dan AKP'ye ÇAĞRI!

16.07.2011 / 11:49

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, ''İçeriğinin ne olduğu anlaşılamayan bir açılım politikası ile Pandora'nın Kutusunu açanlar, bu kutuyu kapatmak için kimlerle ve ne tür pazarlıklar yapmıştır? Bunun açıklanmasının zamanı gelmiştir'' dedi.


CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da iktidar sözcülerinin, muhalefetin terörle mücadele konusunda yeterli desteği vermediği imasında bulunmasını üzüntüyle karşıladığını ve samimiyetsiz bir tutum olarak gördüğünü söyledi. Tarhan, şunları söyledi:

''Terörle mücadele edenlere moral verilmesi gerektiğini söyleyenler, terörle mücadelede efsaneleşmiş şerefli kişilere her gün, devletin tarafsız olması gereken televizyonundan, bazı iktidara yakın medya aracılığıyla saldırılmasına nasıl bakıyorlar, doğrusu merak ediyorum.

İçeriğinin ne olduğu anlaşılamayan bir açılım politikası ile Pandora'nın Kutusunu açanlar, bütün kötülüklerin ortaya dökülmesine yol açanlar, bu kutuyu kapatmak için kimlerle ve ne tür pazarlıklar yapmıştır? Bunun açıklanmasının zamanı gelmiştir. Annelerin yüreğine, ocağına ateş düştü bugün, hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum, koyun koyuna toprağa düşen o evlatlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum. Işıklar içinde, nur içinde yatsınlar.''

Meclis Tutanaklarından 15 Temmuz 2011

EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) – Teşekkür ederim Sayın Başkan. 
Böylesine acılı bir günde, iktidar temsilcisi konuşmacıların özellikle terörle mücadele konusunda muhalefetin yeterli desteği vermediği imasında bulunmasını üzüntüyle karşıladığımı belirtmek isterim ve samimiyetsiz bir tutum olduğunu belirtmek isterim. Terörle mücadele edenlere moral verilmesi gerektiğini söyleyenler, terörle mücadelede efsaneleşmiş şerefli kişilere, her gün ama her gün devletin tarafsız olması gereken televizyonundan ve bazı iktidara yakın medya aracılığıyla her gün saldırılmasına nasıl bakıyorlar, doğrusu merak ediyorum. İçeriğinin ne olduğu anlaşılamayan bir açılım politikasıyla Pandora’nın kutusunu açanlar, bütün kötülüklerin ortaya dökülmesine yol açanlar bu kutuyu kapatmak için kimlerle ve ne tür pazarlıklar yapmıştır, bunun açıklanması zamanı gelmiştir.

EMİNE ÜLKER TARHAN (Devamla) - Bunu bize borçlular diye düşünüyorum. Samsun’da, Tekirdağ’da, Adana’da, Ağrı’da annelerin yüreğine, ocağına ateş düştü bugün.

EMİNE ÜLKER TARHAN (Devamla) - Bugün onların ocağına ateş düştü Sayın Başkan. Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum. Koyun koyuna toprağa düşen o evlatlarımızın, o çocuklarımızın önünde saygıyla eğiliyorum; ışıklar içinde, nur içinde yatsınlar.
Teşekkür ediyorum.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BASIN AÇIKLAMALARI

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ TARHAN'IN BASIN TOPLANTISI

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile beraber parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Özel Yetkili Mahkemelerin iktidarın gücüne güç katan özel görevlendirilmiş mahkemeler olduğunu ve derhal kaldırılması gerektiğini söyledi.
14 Temmuz 2011 Perşembe


Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması için Yasa Teklifi verdiklerini söyleyen
Tarhan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu mahkemeler, artık iktidarın tüm muhalifler ve hatta bitaraf olan çevreleri
sindirmeye endeksli bir yapıya dönüşmüştür. Hatta Başbakanın açıklamaları
ile verdiği ipuçları bu mahkemelerin sadece ve sadece bu amaçla kurulduğu
düşündürmektedir. Bu mahkemeleri antidemokratik uygulamaların en sistemli
ve yaygını haline gelen uzun ve gerekçesiz tutuklamalara hep sahnededir.
Bu gerekçesiz uygulamalarla, adil yargılama ve masumiyet karinesini ihlal
ettiği yetmezmiş gibi seçme ve seçilme hakkını da hiçe sayarak uzmanlaştığı
hak ihlallerini son uygulaması ile taçlandırılmıştır. AİHM 'nin Türkiye hakkında
verdiği rekor tazminat kararlarına rağmen bunu yapmıştır. Çünkü amaç AİHM
standartlarını yakalamak ve hukukun üstünlüğünü korumak değil, iktidarı korumaktır.

Özgürlükleri tehdit eden DGM orjinli bu mahkemeler kaldırılmalıdır. Çünkü bu
mahkemeler, yargı birliğine, doğal yargıç ilkesine, AİHM kurallarına aykırıdır.
Bu mahkemeler gücünü kanıtlardan değil, işkenceye dönüşen uzun tutukluluklardan almaktadır.

İktidarı koruma özel görevi verilmiş bu mahkemelerde özgürlükleri korumaya
kalkışan her saygın yargıç ya sürgüne gönderilmekte, yada soruşturmalarla
taciz edilerek susturulmaya çalışılmaktadır. Köksal Şengül ile ilgili HSYK kararı
ile birlikte benzer uygulamalar göstermektedir ki bu yöntem yargı üzerinde
sistemli bir gözdağı olarak uygulanmaya devam edecektir."

Tarhan, Özel Yetkili Mahkemelerin tüm toplum kesimlerine baskısı sürdüğü
müddetçe ülkede kimsenin özgürce Anayasa tartışmasını yapamayacağını
kaydetti. Tarhan, " Anayasa konusunda fikrini söyleyen herkesin ikinci gün
sabah kapısının çalınması baskısı özgür düşünceyi ve iradeyi sakatlayan
bir haldir" diye konuştu.

CHP Mersin Milletvekili Öztürk de ''özel yetkili mahkemelerin DGM'lerin
devamı değil, ta kendisi olduğunu'' söyledi.

Verdikleri kanun teklifiyle tutuklu milletvekilleri arasında bir bağ
kurulmaya çalışıldığını belirten Öztürk, 23. Dönem'de de özel yetkili
mahkemelerin kaldırılması ve tutukluluk sürelerinin kısaltılması için kanun
teklifi verdiklerini, o dönem tutuklu milletvekili bulunmadığını anımsattı.
Öztürk, ''CMK'da, TCK'da çağdaş hukuk normlarının ihtiyacı olan düzenlemelerin CHP'li milletvekillerince verilmesi, mevcut tutuklu milletvekillerinin durumuyla uzaktan yakından ilgisi yok, bununla bağlantı kurulması doğru değil'' diye konuştu.

''Özel yetkili mahkeme savcılarının, kahraman edasıyla davranarak,
kişilerin özgür yaşamalarını keyfi olarak askıya alabilme hakkına sahip
olduğunu'' ifade eden Öztürk, ''Bizim kahraman savcılara, yargıçlara ihtiyacımız
yok'' dedi.(14.35)

24 Temmuz 2011 Pazar

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI

24 TEMMUZ 1923 TARİHİ,  PARÇALANMAK İSTENEN BİR YURDU, PARÇALATMAMA, YOKEDİLMEK İSTENEN BİR ULUSU YOKETTİRMEME AZMİNE VE DİRENCİNE DAYALI BİR MÜCADELEYE LOZAN ANTLAŞMASI İLE KONULAN SON NOKTADIR. BU SON NOKTA İLE EMPERYALİZME KARŞI  KAZANILAN BAĞIMSIZLIĞIMIZIN, ÜLKEMİZİN BUGÜN İÇİNDE BULUNDUĞU SİYASAL VE EKONOMİK KOŞULLAR DÜZLEMİNDE YENİDEN VE YENİDEN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKMEKTEDİR.

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN HALKI İLE BİRLİKTE EMPERYALİZME KARŞI VERDİĞİ SAVAŞI VE LOZAN’I YOZLAŞTIRMAK İSTEYENLERİN,
KURTULUŞ SAVAŞINI DAHİ SORGULAYACAK KADAR GERİYE GİDEREK CUMHURİYET TARİHİ İLE HESAPLAŞMAK İSTEYENLERİN,
SEVR UTANCINDAN HİÇBİR RAHATSIZLIK DUYMAYANLARIN,  
VE BU MÜCADELENİN ANLAMINI KAVRAYAMAMIŞLARIN,

LOZAN’IN KAZANIMLARINI KORUMA KONUSUNDAKİ İSTEKSİZLİKLERİ VE EMPERYALİZMİN ŞEKİL DEĞİŞTİRMİŞ SİLAHLARI İLE VURULMAYA ÇALIŞILAN ULUSAL BİRLİK/BÜTÜNLÜĞÜMÜZ BUGÜN HER ZAMANKİNDEN DAHA DERİN BİR ANLAM İFADE ETMEKTEDİR. 

YAŞAMSAL ÇIKARLARINI ÖN PLANA ALARAK BUGÜN ÜLKEMİZİN DÜNYADAKİ YERİNİ DOĞRU BİÇİMDE SAPTAMAMIZ GEREKİRKEN AYNI ZAMANDA LOZAN’DA KAZANDIKLARIMIZIN BİLİNCİNDE OLMAMIZ, KISKANÇLIKLA KORUMAMIZ VE CANLI TUTMAMIZ GEREKMEKTEDİR.

BÜTÜNLÜĞÜMÜZÜ, EGEMENLİĞİMİZİ VE BAĞIMSIZLIĞIMIZI ULUSLARARASI ALANDA BELGELEYEN LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI KENDİNDEN EMİN GENÇ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN ONUR BELGESİ VE SEVR’İ PARÇALAYAN TÜRK HALKININ  KUTSAL MİRASIDIR.                                                                      
                                                                                  
                                                     EMİNE ÜLKER TARHAN